{ "title": "Meme Biyopsisi", "image": "https://www.biyopsi.gen.tr/images/meme-biyopsisi.jpg", "date": "21.01.2024 07:21:19", "author": "aysel koçer", "article": [ { "article": "Meme biyopsisi, memede şüpheli görülen bölgeden doku örneği alıp patolojik inceleme yapılmasına biyopsi denir. Biyopsi uygulaması kitlenin içerisinde bulunan kötü huylu tümörün kesin tanısını saptamak için uygulanır. Biyopsi dışında tanıyı kesinleştiren başka teşhis yoktur. Mamografi ve ultrasonografi radyolojik yapılan incelemeler şüphelilerin güçlendirilmesinde sağlarken; biyopsi ile karar vermek mümkündür. Biyopsinin nasıl yapılacağına doktor karar verir. Memede bulunan kitlerin büyüklüğü ve lokalizasyonu yapılacak biyopsi için önemlidir. Kitleden alınan doku parçası patoloji uzmanları tarafından kimyasal incelemeler ile değerlendirilip; mikroskop ile incelendikten sonra kesin tanının ortaya çıkması sağlanır. Bir hafta süren bu sonuç için hastalığının kanser olup olmadığının kesin tanısı konulur ve biyopsi sayesinde bu tanı belgelenmiş olur.

Memede uygulanan biyopsi çeşitleri

Memeye uygulanan birçok biyopsi çeşidi bulunurken; meme içerisindeki kitlenin tanısal işlemi gerçekleştirilir. Radyoloji veya muayene sırasında tespit edilen kitlenin ameliyathane koşullarında tercihen bütün olarak çıkartılması veya patolojik incelemesinde yollanması sağlanır. Modern teknolojileri ile memede bulunan kitlenin tanı ve tedavi yöntemleri için biyopsi yapılırken; memedeki kitleler için cerrahi biyopsi yapılmamalıdır. Şimdi meme için uygulanan biyopsi çeşitlerinden bahsedelim.

İğne biyopsisi

Memede bulunan kanserin kesin tanısı için en uygun yöntem iğne biyopsisi yöntemidir. İğne biyopsi radyoloji hekimler tarafından yapılır ve genellikle ultrasonografi yöntemi ile uygulanır. Biyopsi yapılmadan önce lokal anestezi yapılarak hastanın ağrı duyması engellenir. Çok kısa süren meme iğne biyopsi sonrasında hastanın rahatlıkla eve dönmesi sağlanır. İğne biyopsisi enjektör yardımıyla yapılır ve sadece hücre parçaları almak için uygulanır. İçerisindeki hücre parçalarına bakılarak kanserin kesin tanısı konulur.

Kalın iğne biyopsisi yöntemi olan Tru cut veya core biyopsi şekli de uygulanır. Kalın iğne biyopsisi için üretilmiş otomatik aletler ile de şüpheli olan kitlenin içerisinden parça alınıp biyopsi uygulanır. Kürdan kalınlığında ve yaklaşık bir santim uzunluğunda olarak doku çıkartılır. Doku parçası olduğu için tanı değeri çok yüksektir. Aynı zamanda kanserin özelliklerine dahil birçok bilgi elde edilir. Bu şekilde hastaya kanser için en uygun tedavi yöntemi sağlanır.

Vakumlu biyopsi

Ultrasonografi yöntemi ile görülmeyen kitle oluşabilir. Ama şüpheli olan alanda lezyonlar bulunmasını ile mamografi veya meme MR incelemesinde ortaya çıkan mikrokalsifikasyonlar veya diğer şüpheli alanlarda uygulanan bir yöntemdir. Biyopside olduğu gibi özel masaya hasta yüzüstü yatırılarak uygulanan yöntem ile memenin denk geldiği yerde bir boşluk olan bir masadır. X ışını tüpü olan bu masanın mamografi gibi görüntü elde etmesi ve çekilen filmler sayesinde kitlenin 3 boyutlu yerinin tespit edilmesi önemlidir. Koordinatları belirlenmiş olan kitlenin masanın alt kısmında radyoloji özel bir cihaz ile tüp içinde kitleden sıvı toplanır. Yapılan biyopsilerin büyük çoğunluğu iyi huylu tümörler şeklinde gelir. Hastaların endişe ve kaygı içinde olması halinde hastaların yanında refakatçi bulunması daha doğru olacaktır.

Meme biyopsi sonucu

Memeden alınan kitlenin dokusunun patolojiye gönderilmesinden yaklaşık olarak bir hafta sonra sonuç gelecektir. Bu süre içinde sonuçları beklemek hasta için zor ve sıkıntılı bir süreç gerektirir. Kanser hastalığının özellikleri bulunan bu raporun biyopsi yönetimi ve patoloji raporlarını imkânlarının zenginliği göre alınan örneklerin kansere ilişkin bilgileri değerlendirilir. Rapor içerisinde bulunan bilgiler hastanın takibini yapan genel cerrahi Onkoloji uzmanları tarafından hastaya durumun değerlendirilmesi yapılır. Kanser hücresi görülmemesi halinde Kemoterapi ve Radyoterapi gibi tedavilere gerek duyulmaz. Ancak bazı durumlarda rutin yıllık takip gerektirir. Patolojik tanı arasında uyumsuzluk olduğu düşünülürse meme takibinin daha sonra yapılması güç olacağından kitlenin tamamen çıkartılması da tercih edilebilir. Yapılan biyopsi örneğinde kanser hücrelerine rastlanabilir. Patoloji raporunun tanısının yanı sıra ne tür bir konser olduğununda açıklanması yapılır. Daha sonraki tedavi seçeneklerinin bu rapora göre planlanması Onkoloji uzmanı ile tedavinin yol haritasını doktorun belirlemesi önemlidir. Cerrahi uzmanları ile uyum içinde çalışılması tedavinin başarısını artıracaktır. Bu şekilde hastaya gerekli ideal tedavi uygulanır. Hastanın düşünmesi ve tedaviyi kabul etmesi için gerekli zaman vardır. Çünkü meme kanserleri çok yavaş seyreden hastalıklar arasındadır. Hastaya mutlaka Patoloji raporunun orijinal örneği verilerek; haftanın bir başka doktordan fikir alması sağlanmış olur. Meme biyopsi kanser hastalığının kesin tanısında mutlaka yapılmalıdır.
" } ] }